Forum içi yönetici alımları için buraya tıklayarak başvuruda bulunun!

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

CAN DÜNDAR SADAKA

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1CAN DÜNDAR  SADAKA Empty CAN DÜNDAR SADAKA Paz Şub. 08, 2009 12:54 pm

Misafir


Misafir

Hazreti Lokman oğluna demiş ki:

“Oğlum! Bir hata işlediğinde hemen arkasından sadaka ver.”

Ne zaman fukara kapılarına dayanmış yardım kamyonları görsem bu öğüt geliyor aklıma:

Kimbilir ne çok hata işlediler ki, bunca sadaka dağıtılıyor” diye düşünüyorum.



* * *



Başbakan’ın Ankara Belediyesi’nin yardımlarından bahsederken “Bizim kültürümüzde sadaka meşrudur” demesi, bir zihniyeti dışa vurdu.

Halkını, dilenci konumuna yerleştiren bir zihniyet bu…

Oysa İslam kültüründe sadaka için üç koşul gözetilir:

Bir: Sandık davası için değil, Allah rızası için yapılacak.

İki: İhtiyaç sahiplerine verilecek. Yani yardım yaparken, halk dilinde “Sadakayı saraydan çıkarmamak” denen türden bir yandaş dayanışması olmayacak.

Üç: Gizli tutulacak. Yani öyle başkan adayı açıklarken “Kendisi geçen dönem şu kadar da sadaka vermiştir” diye propaganda yapılmayacak.

Veren böbürlenmeyecek, tevazu gösterecek.

Alan ezilmeyecek, vakur duracak.

Öyle gösterişle verilen sadaka, çoluk çocuğu kamyon önünde birbirine ezdiren yardım, günah sayılır.

“Başa kakanın sadakasını Allah kabul etmez.”



* * *



“Sadaka kültürü”, geleneksel topluma özgü bir dayanışma müessesesidir.

Mahallede
vicdan rahatlatan bir merhamet çağrısı olduğu kadar, alt katmanların
itirazını yatıştıracak bir emniyet sübabıdır aynı zamanda…

“Sosyal devlet”, bu geleneksel müessesenin çağdaş, genel, kurumsal formudur.

“Sadaka kültürü”nden farklı olarak gönüllü değil, zaruridir.

Seçim endeksli değil kalıcı ve sistematiktir.

Yandaş odaklı değil, adildir.

Ve en önemlisi, acıyı azaltmaya değil, tedaviye yöneliktir.

Fakire de zenginle aynı yurttaşlık haklarını bahşeden, anayasasında “sosyal bir devlet” olduğu belirtilen Türkiye, artık sadaka kültüründen sosyal devlet anlayışına geçmeyi hak ediyor.



* * *



Yoksulluk kader değil; toplumsal eşitsizliğin yarattığı bir paylaşım adaletsizliği…

Bunu böyle
görürsek, siyasi sadaka ile yoksula pansuman yapmak (ve böylece bir
yandan da yoksulluğunu kalıcı kılmak) yerine, onu varsıllaştıracak
refah politikaları üretebiliriz.

Ama şu da var:

Bıçağın
kemiğe dayandığı noktada kapıya gelmiş bir erzak çuvalının, meçhul bir
istikbaldeki sosyal devlet vaadinden çok daha elle tutulur ve
inandırıcı olduğunu akıldan çıkarmamak gerek.

Hiçbir somut program ve acil destek planı ortaya koymadan sadece bu yardımları eleştirmek ve “Sadakayı ondan al, oyunu bana ver” demek de siyasi fukaralık sayılmalı...

Çağdaş bir
sol hareketin, yurttaşı dilenci konumuna düşüren sadaka kültürüne karşı
çıkarken, yoksula destek vermekle kalmayıp yoksulluğu da ortadan
kaldırmayı amaçlaması ve “ekmeği hakça paylaşmak” için somut programlarla ortaya çıkması gerekiyor.

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz